17.6.10

Aradan aylar geçerken...

Uzun bir süredir blogla ilgilenemiyorum, gerçi bloga uğrayan da yok ya neyse. Bu blogu oluştururken ki heyecan ve hevesimi malesef hayat beni çekiştirirken kaybettim -umuyorum ertelemişimdir- son yazımın üstünden bir hafta dahi geçmeden finallerin başlamasıyla sarsılan bünyemi toparlayamadan mezun olmak ve şehir değiştirmek durumunda kaldım sonrasında yeni bir iş ve koşuşturmaca. Ne derler bilirsiniz, insanlar yarına dair planlar yaparken tanrı yukarıdan gülümsermiş. Kısa bir süre ara.

20.1.10

Çekim ölçekleri.

Genel çekim teknikleri konusunda internette tatmin edici kaynak bulmak zor değil. Yardımcı olması açısından çekim ölçekleri için alltaki linki inceleyebilirsiniz.

http://www.fotografsanat.com/cekim-teknikleri/38-cekim-olcekleri/59-cekim-olcekleri.html


Alıntı yapmaya gerek duymadım, yeterli açıklamayı yapmışlar.

Çerçeve oranı.(Aspect ratio)

Geçmişten günümüze çerçeve oranını etkileyen yegane şey kullanılan film şeritinin oranı olmuştur. Zamanla sinema salonlarında yerleşen standartlar doğrultusunda Dünya çapında yaygın kabul edilecek standartlar oluşmuştur. Tv sektöründe yaygın olan 4:3, klasik fotograf boyutu olan 3:2 kullanılmakta olup, kamera ve film üretimi yapan firmalar tarafından üretilen ve daha sonralarında standart olan; cinerama - 3.0:1, 2.77:1, 2.75:1, 2.59:1, cinemascope - 2.66:1, 2.55:1, 2.35:1 , vistavision - 1.96:1, 1.85:1, 1.66:1, itodd-ao - 2.35:1, 2.20:1, panavision - 2.35:1, 1.85:1 oranlar da günümüzde kullanılmaktadır.


Önceleri kullanılan kamera, lens ve özellikle ham film nedeniyle ortaya çıkan film oranı, artık dijital kameranın kullanım kolaylığı sayesinde kişisel tercih ve zevkler doğrultusunda dahası estetik kaygılar gözetilerek tercih edilebilmektedir.

18.1.10

Çekim öncesi. Resimli taslak. (Storyboard)

Storyboard için senaryonun belli kurallar dahilinde resmedilmesidir diyebiliriz. Senaryo planlara bölündükten sonra bir çizer tarafından -yönetmenin öyle bir yeteneği varsa ne ala- aynı bir çizgi roman gibi film için belirlenen ölçek oranında çizilerek resmedilir. Senaryoya bağlı olarak çizilen storyboard tahmini kadrajları gösterdiği gibi aynı zamanda hem kameranın plan içerisinde yapacağı hareketi hemde oyuncunun hareketlerini göstermektedir. Sinemanın her alanında uygulanan bu yöntem, set ortamında birçok işle uğraşan yönetmen için hayat kurtaran bir harita görevi üstlenmektedir. Steven Spielberg, Alfred Hitchcock, Akira Kurosawa gibi dünya sinemasının büyük isimleri çektikleri filmlerde storyboarddan sıkça yararlanmaktadır. Gelelim storyboardun bizim için önemine; stop motion tasarlarken ve çekerken onlarca sorunla boğuşmak zorunda kalacaksınız, ölçek ve orandan kaynaklanan maket ve kukla boyutunda problemler yaşanabileceği gibi, tasarlamış olduğunuz sette kamera ve ışığı istediğiniz açıda yerleştirme sorunu da yaşayabilirsiniz. Storyboardun önceden hazırlanması sizin için çekim sırasında doğabilecek süprizlere karşı bir ön hazırlık olacak, çekim sırasını hazırlarken görsel olarak yol gösterecek ve belki sahne tasarımınızda doğabilecek aksaklıkları önceden giderebilmeniz için bir kılavuz olacak. Post production aşamasında farkedeceğiniz bir çekim hatası filminiz için ölümcül bir darbe olabilir. Storyboard işlerinizi kolaylaştıracağı gibi hayatınızı da kurtarabilir.Yukarıda gördüğünüz klasik denebilecek bir storyboard örneği, çizer storyuboardu elle çizebileceği gib bilgisayar ortamında da çizebilir. Piyasada her ihtiyacı karşılayacak düzeyde profesyonel storyboard yazılımları mevcut hatta iphone versiyonu olan storyboard programları bile var, ihtiyacı olan googlelayarak bulabilir.

17.1.10

Çekim öncesi. Senaryo ve diyaloglar.

Stop motion yapmanın bin tane yolu olabilir, herkes kendi yolunu kendi öğretisi çerçevesinde çözecektir. Bugün, şuan, hatta hemen biraz hamur (istersen lego istersen başka bir cisimde kullanabilirsin) ve web kameranızı kullanarak çekime başlayabilirsiniz. Eminim ki sizin uykunuz gelmeden filminiz post production kısmına hazır olacaktır. Artık sabah erken kalkar geri kalan işleri tamamlar, arkadaşlarınıza Facebook üzerinden yaptığınız şaheseri göndererek onlara süpriz yaparsınız. Belki bir Fan Page bile hazırlar ve arkadaşlarınız davet edersiniz. Ondan sonra likelar shareler yürür gider. Senin burada olmana şaşırmak lazım! Yada benim, heralde biryerde küçük bir hata yaptım!!!
Yukarıda yazdıklarıma kimse kızıp darılmasın, gözüde korkmasın ama plan program ve ön çalışma olmadan bu işin üstesinden gelmeye çalışmak cahil cesaretinden başka bir şey değildir. Hatta sinemanın herhangi bir alanında ön çalışmanın önemi çok önemliyken, stop motion yapmaya kalkmak, aman diyorum.

Giderek yumuşayarak geldik esas konuya; çekim öncesi. Şimdi, klasik anlamda ön çalışma ve yaratım süreci öncelikli olarak sinopsis, tretman ve senaryodan geçiyor. (Bunları biliyor olmanız sizin yararınıza, ben ayrıntılarına değinmeden geçeceğim, google da aratırsanız fazlaca kaynak mevcut) Yaratıcı çalışmaların yapılıp senaryo yazılması en önemli adım, o yüzden bunu birinci adım olarak değerlendirebiliriz.
Normalde yönetmen, senaryoda bulunan diyalogları çekim anındaki hissiyatına göre değiştirebilir veya oyunculara güvenip onları serbest bırakarak sonuca ulaşmaya çalışır, bu yüzden çoğu zaman senaryoda bulunan diyoloğlar tamı tamına aynı şekilde çekilmezler. Bu yönetmen ve oyuncu arasındaki etkileşimle alakalı bir durumdur.

Stop motion çekimlerinde diyaloğları oyuncuya bırakan bir yönetmen düşünemeyiz, çekim için planlanan diyaloglar, monologlar, cümleler, kelimeler ve özellikle tepkiler senaryoda bellidir. Çekim için tasarlanması gerekenlerin başında, yaratılan karakterlerin ağız ve beden hareketleri gelir. Bunun en güzel yolu ise diyalogları çekmekten gelir. Bir kamera ve profesyonel oyuncularla (benim tercihim yüksek oyunculuk -over acting- yapabilen tiyatrocular kullanmaktır) diyaloğlar ve tepki hareketleri çekilmelidir. Bu çekimler sonucunda elde edilecek görüntüler sayesinde modelin kaş, göz, dudak, kafa, el, kol v.b. gibi karakterize hareketlerini modele uygulama yolları aranmalıdır. Örneğin bir hamur kukla filminde oyuncunun hem "oynamıyorum" diyeceği hemde omuzlarını yukarı kaldırarak söylediğini desteklediği bir sahne olsun. Burada "oynamıyorum" kelimesinin bütün heceleri için bir ağız hareketi olmasının dışında, ağız hareketlerinin bir de geçiş hareketi olması gerekmekte aynı zamanda karakter senkronlu bir şekilde omuzlarını kaldırmalıdır. Sırf bu bile uzun bir uğraş gerektirmektedir. (Korkulmasına gerek yok, ara geçişlerin ve tüm hecelerin oluşturulmadan yapılabilmesi çok zor değil, yuvarlak ve dar ünlüler in bilinmesi ve iyi bir vücut dili bilgisi stop motion için yeterli olduğunu düşünüyorum) Tüm bu ağız , yüz ve vücut hareketlerinin kuklaya uygulanabiliyor olması -daha sonrada değineceğim gibi- kukla yapımında dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Konunun daha iyi anlaması açısından "Coraline" filminin kuklasına bakalım;Çene ve ağız için oluşturulmuş parçalar,
bu parçaların kullanımı kolaylaştırmak için yapılmış kılavuz;
Fazlaca profesyonel bir örnek olduğunu biliyorum ama fikir vercektir.

Tüm bu diyaloğ, ağız, vücut hareketini yanında bir başka önem arz eden uzuvsa gözler. Bir sonraki gönderide storyboard'un önemini ve kullanım alanının ne kadar önemli olduğuna değineceğim.

14.1.10

Kullanılan malzeme bakımından stop motion türleri.

Bu gönderiyi aslında maddeler halinde yazıp geçecektim ama ufak bir girizgah yapmakta fayda olduğunu düşünüyorum. İleriki gönderilerimden birisini oluşturmasını planladığım "Neden stop motion?" yazısında daha ayrıntılı ele alacağım, çok önemli olduğunu düşündüğüm ama nasıl toparlayacağımı bilmediğim yazıda değineceğim konulardan birsine burada da ihtiyacım var. Neden stop motion, neyle stop motion ? İşte bu soru animasyoncunun cevap vermesi gereken en önemli sorudur. Bu sorunun cevabı kullanılacak materyalin ne olması gerektiğini de ortaya çıkaracaktır. Sonraki gönderiye kadar ya da yapmak istediğiniz şeye karar verinceye kadar sizde bu sorunun cevabını aramalısınız.

Kullanılan malzeme bakımından stop motion da türlere ayrılabilir.
Clay-animation diye adlandırılan önceleri kilden (clay) şimdilerde ise oyun hamuru ve türevleri yardımıyla yapılan animasyon türüdür. Kısa film olarak More (http://www.imdb.com/title/tt0188913/) uzun metraj olarak da Chicken Run (http://www.imdb.com/title/tt0120630/) ve aslında stop motion türünün en büyük ismi Jan Svankmajer'ın birçok filmi bu şekilde çekilmiştir, hepsi birbirinden güzeldir, clay animasyona örnek olması açısından Tma/Svetlo/Tma (http://www.imdb.com/title/tt0098481/) görülebilir.

Diğer bir tür bu iş için özel üretilmiş kuklalarla yapılan animasyon türüdür. Tim Burton desem yeterli olur heralde. Yine de 2008 yılında Oscar alan Peter & the Wolf (http://www.imdb.com/title/tt0863136/) filmini görmekte fayda var.

Bunların dışında aklınıza gelebilecek tüm metaryellerle yapılan stop motionlar mevcut, son yıllarda çokça Lego kullanılmakta Michel Gondry'nin çektiği "The White Stripes" grubunun "Fell In Love With A Girl" klibi izlenebilir- izlenmelidir- ayrıca ustanın -Jan Svankmajer- "Moznosti dialogu" filmi de kil dışında birçok madde içermektedir.

10.1.10

Stop motion animasyon ve animasyon türleri.

Bir önceki gönderide stop motion tekniğini dilim döndüğünce açıklamaya çalışmıştım, şimdi ise bu tekniğin en yaygın kullanım alanı olan animasyonu açıklamaya hem de tanımda eksik kalan yerleri doldurmaya çalışıcağım.

Animasyon daha türkçesi canlandırma, yapılışı ve görüntüde hissettirdiği doku olarak üç farklı kategoriye bölünebilir. Bunlar; kalsik animasyonu oluşturan 2Boyutlu çizgi animasyon, nesneler ve cisimler kullanılanarak yapılan stop motion ve kukla animasyon, son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde çokça gördüğümüz 3Boyutlu animasyonu oluşturan CGI (computer generated imagery) animasyon.

Bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesi, yaklaşık olarak aynı hızla animasyon dünyasını da değiştirmekte. 80lerde 2Boyutlu çizgi filmlerin yaşadığı altın çağ şimdi yerini tamamen bilgisayar ortamında yapılan CG animasyona bırakmış durumda. Gelişen teknikler sayesinde animasyonla gerçeklik duygusu arasında da paralelikler bulunmakta, artık izlediğimiz animasyonlarla bilindik 35mm filmin arasında neredeyse fark kalmadı. Tüm bu gelişmeler ve insanda yarattığı duygular ayrı bir platformda uzun bir tartışma konusu olmayı hakediyor, o yüzden bu konuyu kısa geçmekte fayda var. Herneyse.

Teknolojik gelişmelerin getirdiği çeşitlilik ve gerçeklik duygusuna rağmen stop motion animasyon geçerliliğini ve popülerliğini her zaman korumakta. Bunun olmasını sağlayan birçok neden var. Bunların başında bu türün ortaya konmasını sağlayacak teknolojinin gelişmemesi ve ya olmamasını sayabiliriz, sonuçta bu tarz animasyon doğduğu günden bu güne daha çok - iktisadi anlamda- emek yoğun yöntemlerle üretilmekte, bunun sonucu fazla ürün verilmese de nitelikli çalışmalar ortaya çıkmakta. Diğer bir sebep geçtiğimiz 15-20 yıla baktığımızda Tim Burton adında bir adamın ortaya koyduğu performans ve gençlerin ona karşı tutumudur. (şimdi uzun uzadıya Tim Burton'ı burada yazmıyacağım, internette onun hakkında yeteri kadar kaynak mevcut.) Ayrıca Mtv kültürü bu teknikle yakından ilgilenmekte kimi zaman klip olarak kimi zaman ise reklam ürünler orataya koymaktadır. Herneyse2.

Tüm bunların dışında bu teknikle orataya konan animasyonlardaki samimiyet duygusu ve mükemmeliyetçilikten biraz uzak çizgisi, bu tekniği ölümsüz kılmaya yetecektir.

8.1.10

Stop motion nedir ? Ne değildir ?

Stop motion bir animasyon tekniğidir. Animasyon tekniklerinin temel prensibini oluşturan şey aslında videonun peşisıra fotoğraf karelerinden oluşmasıdır. Televizyonda, sinemada, bilgisayarda izlediğimiz her şey temelinde fotoğraf karesinden başka bir şey değildir. Görüntüde yer alan kare sayısı yayın standardında göre değişmektedir. Sözgelimi Türkiye'de kullanılan Pal sisteminde standart saniyede 24 kare iken, Japonya ve Amerika'da saniyede 30 kare gösteren NTSC standartı kullanılmaktadır. Kameranın dahası sinemanın ilk çıktığı günden bu yana, görüntüyü oluşturan kareler gerek manipule edilerek, gerek yeniden oluşturarak farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu basit prensipten yola çıkarak 2Boyutlu klasik çizgifilmlerden, King Kong benzeri devasa canlıların oluşturulmasına, Matrix serisinde kullanılan zamanı yavaşlatma efektine kadar çeşitli eserler ve efektler oluşturulmuştur. Konuyu daha fazla dağıtmadan esas meselemize dönersek, stop motion; doğası gereği hareketsiz cisimlerin hareket ediyormuşcasına görüntülenmesini sağlayan, bunu sağlamak için ise görüntüye obje olan nesnenin her bir karede sonra bulunacağı yerin tahminlenerek fotoğraflanması ve bu fotoğrafların montajlanarak bellirli bir kurgu oluşturulmasını sağlayan tekniktir.

Ne değildir diye soracak olursanız, aslında hareketli olmasına karşın çekilen videoda ara karelerin atılması sonucunda sanki kare kare fotoğraflanmış hissi yaratan görüntüler stop motion değildir.

5.1.10

Beklenen

Bir blog oluşturma fikrim her zaman vardı, öyle ya onca ilgi alanı, onca yapılacak şey vardı hayatımda. Hem zamanında sporla, müzikle, sinemayla ve onca diğer uğraşla hem yakından hem de fazlaca ilgilenip ilerlemiştim. En azından yeni albümler hakkında, deplasman maçında yaşanan gerginlikler belki de filmin çekim hataları hakkında atıp tutabilir bir yandan yaşadıklarımın günlüğünü tutup bir yandan da kendimi geliştirebilirdim. Ama burada acayip büyük bir "ama" var, bu fikri de hayatımdaki onca şey gibi hep erteledim, zaten böyleydi benim hayatım ertele ve geç kal.

Yine ertelediğim birçokları gibi belki de sen gibi, hani her sene yenilenen planlar her pazartesi başlanan diyetler gibi...

Neden sonra, uzunca bir zamandır çekmek isteyipte çek-e-mediğim bir kısa film projesini stop motion tarzında çekme fikri doğdu içimde. İçimde diyorum çünkü bunun mantıkla, zekayla uzaktan yakından alakası yok, zira böyle bir işe kalkışacak kadar ne bilgim nede deneyimim var. Sonra mantık ve zeka çerçevesinde ertelediğim şeylere baktım!! Eyvallahım varmış.

En azından bir seferlikte olsa ertelemeden bir işi yapmak isteği ve amacıyla bu bloguda, bu projeyide tamamlayamamak pahasına başlatıyorum. Belkide "Beklenen" zaman gelmiştir, belkide "Beklenen" proje budur, belkide "Beklenen" hareket budur. Birlikte göreceğiz.

Bu projeyi yaparken bildiklerimi, öğrendiklerimi, karşılaştığım sorunları, üretebildiğim çözümleri, teknik detayları ve projeye katkısı veya zararı olan bütün şeyler hakkında yazmaya çalışacağım. Belki böylece stop motion hakkında Türkçe kaynak sıkıntısını başlangıç düzeyinde dahi olsa gidermiş olucak, belkide bu işe başlayacaklara ön ayak olabileğim.

not1: Blog hakkında iyi kötü görüşlere açık olduğumu bildirmeliyim, ancak ufak bir ricam olacak yapılacak tenkitlerde daha iyisinin nasıl yapılacağına dair bilgide verirseniz çok sevinirim.
not2: Bu blogdaki yazılarda dahi anlamındaki de ve da lar keyfi yazılır.
not3: Bu blogdaki bağlaç olan ki ler de keyfi yazılır.
not4 : Bu blogda azami ölçüde Türkçe kullanılmaya özen gösterilmektedir.

3.1.10

#1

Başlarken birşeyler karalamak gerçekten zor. Sırf bu yüzden daha önce söylenenlere yönelmek daha mantıklı. Şimdilik Goethe bizlere yön göstersin. Nasılsa bu gönderi zamanla dolacaktır.
"Kişi kendini adayana kadar -geri çekilme olasılığını içeren- kararsızlık hüküm sürer. Bu her zaman verimsizliğe yol açar, girişimciliği ve yaratıcılığı olumsuz etkiler. Temel bir gerçek vardır ki, bunun yadsınması sayısız düşünceyi ve harika planı öldürür...
...Düşleyebileceğiniz her şey için yola koyulabilirsiniz. Yüreklilik, içinde zekayı, gücü ve büyüyü barındırır. Hemen başlayın." Goethe

İte kaka başlayan bu süreç nasılsa bir çoğumuza ışık verecek, hissediyorum. Umutla kalın.

İzleyiciler